AMA ARTIK YETER
Buruk bir merhaba ile sizleri selamlıyorum.
Kadın olmak şu hayatta ne kadar da zor…
Artık bas bas bağırmak yetmiyor. Durun demekten, yapmayın demekten de anlamıyorlar.
Kadına şiddet, taciz ve tecavüz… Her gün televizyonlarda gördüğümüz günlük bir bülten haline geldi. Ne kadar acı değil mi? Bizler başka Aleyna Çakırlar başka Özgecan Aslanlar başka Emine Bulutlar ölmesin diye bas bas bağırırken adını, hikayesini bilmediğimiz kadınlar katlediliyor.
Günler önce Samsun da yaşanılan kadına şiddet olay içimizi sızlattırken, 10 yaşında ki bir çocuğa tecavüz haberini dehsetle izledik ve aynı gün içerisinde 92 yaşında bir teyzemizin hem tecavüz hem cinayet haberini duyunca içimiz paramparça oldu.
65 günde 67 kadın cinayeti işlenmiş yanlış duymadınız 65 günde 67 kadın cinayeti..!!!
Neden bu kadar biz kadınlara düşmansınız. Eşit yaşam ve sağlıklı bir gelecek istemek suç mu?
Canımız burnumuzda daha ne kadar yaşayacağız. Bir manyağın veya karakteri bozuk bir yaratığın egolarını tatmin etmesi için kadınlara yönelmesine ne zaman dur denilecek. Kadın can değil mi? Neden kadınlar bu kadar çabuk gözden çıkarılıyor.
Bu dünya da kadın olmak zor, kadın ölmek kolay…
Ben ve benim gibi düşünen nice insanlar artık kadına yönelik her türlü şiddet, taciz ve tecavüz suçlarını işleyenlerin serbest kalmasını istemiyoruz. Takım elbise giyip pişmanım demek kadınlara yapılan bu vahşeti hafifletmiyor. Giden canı geri gelmiyor… Yaşanılan şiddeti unutturmuyor…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki; bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki; bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? “ demiş.
Şu cümlenin mükemmelliğine bakar mısınız?
Kadına değer vermeyen hiç bir toplum yükselemez. Kadın aştır, kadın emektir, kadın yücedir, kadın her şeydir.
Artık canımız burnumuzda yaşamak istemiyoruz.
Artık uzat durun bizden..
#kadınaşiddetehayır
