BİR HAYALE DALDIM
İyi haftalar sevgili okurlar.
Özel tiyatroların teker teker kapandığı pandemi döneminde bir hayale daldım. Tekirdağ’da bir özel sahne kurulsa, oda tiyatrosu tadında…
250 kişilik mesela. Her hafta en az iki oyun oynansa. Halk eğitim merkezlerinin günlük kiralarının çeyreği rakamlara. Tiyatro seyircisi daha fazla oyun izlemek adına İstanbul’a kaçmasa… Fazla mı lüks bu şehre? Kesinlikle değil.
Sahnesi olmayan okullar, yıl sonu gösterilerini orada yapsa, salon sirkleri sahne alsa, yerel müzik grupları sanatını icra etse; seminerler, eğitimler, work shoplar düzenlense fena mı olur?
Ardından başka bir özel sahne açılsa, daha teknolojik ve daha büyük. İçinde sanat galerileri, fuaye alanı olan bir sahne. Daha çok özel tiyatro demek; bu şehre film setlerinin gelmesi demek. Oyuncu sıkıntısının ortadan kalkması demek. Ki; “Sadakatsiz” dizisinin sadece ilk dört bölümünü Tekirdağ’da çekildi. Tiyatro ve oyuncu altyapısı arttıkça bu şehirde oyunculuk okulları da açılır, dizi ve film yapımcıları tarafından da daha çok tercih edilen bir şehir haline gelir. Bu da yüzlerce kişiye ekmek kapısı demektir.
Umarım böyle düşünen ve imkanı olan sanat destekçileri vardır. Yoksa da bu yazımın doğru kişiler tarafından okunmasını temenni ediyorum. Haftaya görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın.