BU NE PAHALILIK BÖYLE
Son 2 senedir ne kadar çok zam geldi. Bu köşe yazımda sizlere hayat pahalılığından bahsedeceğim. Herkesin elini yakan pahalılıktan..
Artık alışık olduğumuz elektrik, doğalgaz, su ve akaryakıt zamlarına son yıl bir de alışıla gelmişin dışında zamlı gıda fiyatları eklendi.
Her evde market veya pazar alışverişi yapılır. Markete, pazara gitmek bile el yakar oldu. Önceki yıllarda 100 TL ile elimiz kolumuz dolu alışverişten gelirken artık 100 TL ye 3-4 ürün alabiliyoruz. Bir elimizdekine bakıp bir de cebimizde kalana bakıyoruz…
Büyüklerimiz ”hayat şartları zor” derken herhalde bu kadar zor olacağını düşünememişti. Pazarlarda 1 demet maydanoz 2 TL, en uygun peynirin kilosu 35 TL, yeşil biberin kilosu ise 8 TL olmuş. Belki de sadece ayda en 500- 600 tl mutfak alışverişine harcıyoruz.
İnsanların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için tüketmek zorunda olduğu gıdalar ateş pahası olmuş durumda.. Gıdanın bu denli pahalı olması alım gücünü düşürürken gerekli besinleri tüketemediğimiz içinde hastalıkların kapısını aralamış oluyoruz.
Özellikle gıda fiyatları üzerinde indirime gidilmesi gerekiyor. Sağlıklı bireyler için sağlıklı beslenmek şart. Hele bir de pandemi ile mücadele ederken her kesimin alım gücünün gıda ürünlerine rahatlıkla ulaşabilir olması gerekiyor.
Örneğin üreticiden 1 TL’ye alınan ürünler ara yüklenicilerin taşıma vs bedelleri ile tüketicinin karşısına 5-6 TL olarak çıkıyor. Üreticinin malı tarladan tezgahlara gelene kadar fiyat bedelleri artıyor.
Sağlığımız için, geleceğimiz için gıda fiyatlarında ki bu artışa bir an önce müdahale edilmesi gerekiyor.
Umarım en kısa zamanda iyileştirmeler yapılır..
Sağlıcakla Kalın