HULUSİ AĞABEY
Selamlar sevgili okurlar.
Bu hafta sizlere on yılı aşkındır dostum olan Hulusi Altayoğlu’ndan bahsetmek istiyorum.
Haksa’da (Hayrabolu Kültür Sanat ve Spor Kulübü) tiyatro çalışmaları yaptığım zamanlarda tanışmıştım kendisiyle. Bu yağmurlu hafta sonunu Hulusi Ağabey’in keman resitali ile keyiflendirince bahsetmemek olmazdı dedim ve sizlerle paylaşmak istedim. Tekirdağ’ımızın nadide müzisyenlerinden, keman sanatçısı, eski salsa eğitmeni, harika bir insandır kendisi. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası emeklisi Soner Bey’den devraldığı bir asırı aşkın süredir kulakların pasını silen kemanla, aynı orkestranın emekli viyola sanatçısı Mehmet Akkal’dan keman dersleri alarak keman serüvenine başlamıştır. Müzik ile ilgili teorik bilgilerini Birleşmiş Milletler Senfoni Orkestrası eski şeflerinden Tayfun Gültekin’den almıştır. Tekirdağ’ımızın tarihsel dokusuna münhasır 57. Alay’a ithafen güftesi ve bestesi ile birlikte 57. Alay Marşı’nı ortaya çıkarır ayrıca vokalistliğini de kendisi üstlenir Hulusi Altayoğlu. İTÜ Çok Sesli Korosunda bas bariton ses olarak Doç. Serdar Öztürk yönetiminde çalışmalarda bulunmuş, eski başbakan Sn. Binali Yıldırım’ın İzmir Büyük Şehir başkan adaylığında, seçim müziğini de Hulusi Altayoğlu yapmıştır. En değer verdiği çalışması ise yine eski başbakanlarımızdan Sn. Bülent Ecevit’in “Boşnak” isimli şiirine yaptığı bestedir. Şiirin hikayesi de ayrıdır;
1995 yılında Sırplar ile Boşnaklar şehir meydanında savaşırken, bir çello sanatçısı derinden etkilenir. Fraklarını giyer, çellosunu ve iskemlesini alır, şehir meydanına gider ve çatışmanın ortasında bir saat kadar çello çalar. Çatışma durmaz ancak kimse çelliste ateş etmez. BBC muhabiri çellisti fotoğraflar ve yayımlar. Bülent Ecevit haberi gördüğünde durumdan etkilenir ve “Boşnak” şiirini yazar.
Şiirden ve hikayeden Hulusi Ağabey de fazlasıyla etkilenir ve besteler şiiri. Tekirdağ’ı güzel kılan insanlardandır Hulusi Ağabey. Kendisi hala Tekirdağ’da ikamet etmekte ve ailesiyle huzurlu, sanat dolu bir hayat sürdürmektedir.
Boşnak şiirinden birkaç satır ile son vereyim yazıma.
Vatanını korumak yetmez.
İnsanlığını da korumak gerekir savaşta
Silahın yoksa çalgınla,
Çalgın yoksa şarkınla
Meydan okumak gerekir
Ölüme meydanda.
