YA DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞSA ?
Merhaba Sevgili Okular uzun bir aradan sonra köşe yazımla sizlerleyim.
Bu sefer köşe yazımda tek bir konuyu ele almayacağım birden fazla konu ile sizlerle olacağım.
Bu Ceza Olmadı
İlk konumuz son günlerin şok etkisi yaşattığı Cüneyt Yüksel’in görevden alması olacak.
1 hafta öncesine kadar Süleymanpaşa Belediye başkanı olan Cüneyt Yüksel Melek Mosso konseri sonrası kendi partisi olan AK Partili seçmenin hedefi haline gelip Ulusal kanallarda ve sosyal medya da en çok konuşulan konu oldu. Konserle geldi konserle gitti diyen, etme bulma dünyası diyen, bu sonucu hak etmedi diyen, kendi düşen ağlamaz diyen vs vs. daha bir sürü söylem..
İyi mi oldu yoksa kötü mü oldu bilmem ama Süleymanpaşa ilçesi için kötü olduğunu söyleyebilirim. Sahil kesimi diğer iller günden güne gelişirken Tekirdağ da senelerdir elle tutulur bir değişim yaşanmamıştı.. Ta ki Cüneyt Yüksel’in belediye başkanı seçilmesine kadar. Öyle veya böyle Cüneyt Yüksel Süleymanpaşaya yani merkez ilçeye gözle görülür değişimler kattı. Rumeli iskelesi, Atatürk tuna boyu seyir terası, Alkaya sahil yürüyüş yolu, yaşlı ve kadınlar için aktivite merkezleri, v.b birçok şey. Kendisi Tekirdağ’ın en çok çalışan belediye başkanı olarak gösteriliyordu. Sonuç bu olmalı mı idi, hayır bu olmamalı idi. Amaç A partisini B partisini övmek değil, amaç ilçeye yapılan her yatırımın kazanımın vatandaşın yararına olması.
Şimdi bir merak konusu da Cüneyt Yüksel’in yerine gelecek olan Başkanın kente neler katacağı olacak. Gözle görülür değişimleri vatandaşa hissettirebilecek mi yoksa yapacağız, edeceğiz demekle mi kalacak?
-Gelelim 2. Konumuza-
Zamane Aşkları / Evlilikleri
Seneler önce ‘’Deniz Kumu Evlilikler’’ başlığıyla bir köşe yazmıştım. Evliliklerin neden hemen başlayıp bittiğine dair. 3-4 sene önce evliliklerin temelsiz olmasından bahsedip deniz kumu evlilikler derken şimdilerde o kumu bile göremiyoruz. Bin bir heyecanla, emekle nikah memuruna evet diyen çiftler mahkeme salonlarında boşanmak içinde bin bir heyecan ve istekle evet diyor. Boşanan çiftlerin sayısı 2021 yılında 175 bin 779 iken 2022 yılında 180 bin 954 olmuş. Boşanmaların her sene daha da artması endişe verici. Anne babalarımızın yaptıkları evlilikler bu denli sağlam iken şimdiki evlilikler neden kadar temelsiz?
Tahammülsüzlük mü? Belki de boşanmaların ben büyük nedeni saygı çerçevesini kırıp kendi istek ve arzularımızla karşı tarafı esir alma duygusudur. Saygı olmayan her konu insanı tahammülsüz yapar.
Peki bu denli bencil iken gerçek aşk yok söylemlerine ne demeli. Biz istiyoruz ki ‘’ Hep bana rab bana’’ benim kurallarım, benim isteklerim, benim keyfim, benim huzurum derken bencilliğimizin kölesi olup karşımızdaki insanlara değer vermeyi unutmuşuz. Hal böyle olunca aşklarda biter, boşanmalarda artar. Sizler ne düşünürsünüz bilmem ama ben umutlarımı yitirmiş durumdayım. Bencilliği hayatımın merkezine koyamayan biri olarak söylüyorum. Umarım bir gün hayalini kurduklarımızı yaşarız.
Bir sonraki köşe yazımızda görüşmek dileğiyle…